Üzgünüz ancak sözlüklerimiz cümle çevirisi yapmamaktadır.
WordReference sadece çevrimiçi sözlükler sunmakta olup çeviri yazılımı hizmeti sağlamamaktadır. Lütfen kelimelerin her biri için arama yapın (aşağıda üzerlerini tıklayabilirsiniz) veya daha fazla yardım için sorunuzu forumlarda paylaşın.
Aradığınız tam cümleyi bulamadık.
"learning" için olan girdi aşağıda gösterilmektedir.
Ayrıca bakınız:
system |
for |
to |
read
WordReference English-Turkish Dictionary © 2025:
Temel Çeviriler
learning n (knowledge acquired) (çalışarak kazanılan bilgi ) ilim, bilgi, irfan i.
This class will add to my learning about this subject.
Bu dersi almam, konu hakkındaki bilgime katkıda bulunacaktır.
learning n (process of gaining skill or awareness) öğrenme i.
Much learning takes place outside of the classroom.
ⓘ Bu cümle, İngilizce cümlenin çevirisi değildir. Öğrenme sadece okulda olmaz.
WordReference English-Turkish Dictionary © 2025:
Temel Çeviriler
learn [sth] ⇒ vtr (know by studying) öğrenmek geçişli f.
I would love to learn Spanish one day.
learn [sth] vtr (memorize) ezberlemek geçişli f.
The actor had to learn his lines.
Aktör, rolünü ezberlemek zorundaydı.
learn to do [sth] v expr (skill: acquire) öğrenmek geçişli f.
Children usually start to learn to walk when they are about a year old.
Çocuklar yürümeyi, genellikle bir yaş civarında öğrenirler.
learn [sth] vtr (technique: master) (iyice) öğrenmek geçişli f.
ustalaşmak f.
He learned the art of stone masonry in just three years.
Üç yıl içinde taşçılık sanatını iyice öğrendi.
O kadar yetenekliydi ki, çok kısa bir sürede marangozluk sanatında ustalaştı.
learn who, learn what, learn why vtr + pron (details, reasons: ascertain) (aslını) öğrenmek, (doğrusunu) öğrenmek, (gerçeği) bulmak geçişli f.
After weeks of work, the detective finally learned who the killer was.
Dedektif, haftalar süren çalışmadan sonra nihayet katilin kim olduğunu öğrendi (or: buldu).
learn [sth] vtr (with object: discover) öğrenmek, haber(ini) almak geçişli f.
Guess what I just learned by listening in to a phone conversation?
learn, learn that vtr (with clause: become aware) öğrenmek f.
haber almak f.
I only learned yesterday that he had died.
learn⇒ vi (acquire knowledge) öğrenmek f.
bilgi edinmek f.
I don't know how to do it, but I'll learn.
WordReference English-Turkish Dictionary © 2025: